Zamanı Tamamıyla Unutturan Anlar
İnsan sevdiği bir şeyle uğraşırken zamanı tamamen unutur derler. Bazıları buna “anda kalmak” ya da “tamamıyla orada olmak” diyor. Fotoğrafçılık aslında benim için baştan sona, tam da bunu ifade ediyor.
Bir Başak burcu kadını olarak benim için kurumsal hayatta her zaman en ideal koşulları oluşturmamış olan zor beğenen, mükemmeliyetçi ve estetik düşkünü taraflarım, fotoğrafçılıkta çok işime yarıyor. Kendi gözüme estetik görünmeyen hiç bir kare benim için tamamlanmış sayılmadığı için, kafamda oluşturduğum noktaya gelinceye kadar üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Bazen bu yorucu da olsa, bir çekimi baştan sona tüm özenimi vererek yaptığımda, ortaya çıkan sonucu gördüğümde, bunu insanlarla paylaştığımda ve onların da mutlu olduğunu gördüğümde kendimi çok iyi hissediyorum.
Ben fotoğraf çekimi esnasında çok fazla konuşup, “poz” verdirtmek yerine karşımdakinin o en yakınlarına gösterdiği yalın, içten ve tam da kendisi olan halini bulmaya odaklanıyorum. Zaten çok fazla direktif verilmediğinde ve modeliniz size güvenmeye başladığında, pozunu birilerine benzetme çabası bitip, en harika kendisi ortaya çıkıveriyor ve işin en tatlı kısmına geliyoruz. Eğer çekimin buna aykırı farklı bir konsepti yoksa, yakalamaya çalıştığım şey o doğallık oluyor ve rötuş yaparken de aşırıya kaçmamak, doğalın içindeki güzelliği yakalamak amacım oluyor.
Bir hayal kurarak yola çıkmak, odaklanmak, enstantaneleri yaratmak, fotoğrafları çekmek, çektiğim fotoğrafları bilgisayara yüklemek, rötuşlarını yapmak ve daha çekerken çarpıldığım o en etkileyici kareleri daha da güzelleştirmek bana müthiş bir haz veriyor. İnsanın bir işi tutkuyla yapması kadar yaşam enerjisini yükselten pek az şey olduğunu düşünüyorum.
Tags: anda kalmak, doğal fotoğraf, enstantane, fotoğrafçılık, keyif, rötuş
Share On