Plan yapmadan önünde uğruna çalıştığı hedefler olmadan da huzurlu yaşayabilir mi insan? Yoksa bir yanı hep eksik mi kalır? Koşuşturmaca hayatımızın içinde ne çok yer kaplıyor. Olmayınca sanki hayat duruyor, ritm yavaşlıyor ve hatta akış bozuluyor. Aslında belki de o tatillerdeki sakinlik dinginlik hepimizin istediği içten içe. Hayatın aktığı ama sizin huzur içerisinde durduğunuz sihirli bir nokta. Yaz huzuru, güneş kremi kokusu, güneş de tamamlıyor benim için bu duyguyu. Bir sahil kasabasına yerleşeyim, ya da tarlam olsun meyve sebzemi yetiştireyim yeter diyor kimisi, kimisi de ben büyük şehir insanıyım kaos, rekabet, koşturmaca bana daha iyi geliyor diyor. Ben sakinlik huzur insanıyım. Sahil kasabası da olabilir şehir de, ama her daim sevdiklerim yanımda olsun, dostlarım yanımda olsun, güzel sohbetler edilsin, hevesler, heyecanlar, hayaller, umutlar paylaşılsın, koskoca bir aile olunsun istiyorum. İyi niyetle, destekle, bazen göz yaşları bazen kahkahalarla ama keyifle geçsin günler istiyorum. Kadınların, erkeklerin hiç anlayamadığı o mutluluktan ya da coşkudan ağlama halleri benim hoşuma gidiyor, çünkü ağlamak kendinle temastır. Güzel bir duyguyu ağlayacak kadar yoğun yaşamak bir güçsüzlük değil, hayat doluluk mutluluk hissidir. Bugünlerde bu coşkuyla ağlama duygumu hissedemediğim için belki de bu yazıyı yazmak ihtiyacı duydum. Yakın zamanda bu duygumun bana geri dönmesi umuduyla evrene en güzel enerjilerimi yolluyorum.
Share On